Toplam 2 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 2 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1
    Mir Bey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Site Sahibi
    Üyelik tarihi
    30.Aralık.2008
    Mesajlar
    19,894
    Konular
    13519
    Aldığı Beğeni
    46
    Verdiği Beğeni
    4

    Maraş Turizm Ve gezi yerleri




    Anadolu’da çok eski devirlerde kurulmuş şehirlerden biri olan Maraş, çeşitli târihî hâdiselere sahne olmuştur. M.Ö. 2000 senesinde Batıdan gelen Hititler bu bölgeye hâkim olmuşlardır. Hititli general “Maraj” bugünkü Maraş’ın yakınında kurduğu şehre kendi ismini vermiştir. Maraş bir ara “Gurgun” isimli genç Hitit Devletine başkentlik de yapmıştır. Hititlerin en faal olduğu yerlerden biri olan bu bölgede Hititlere âit çok sayıda eser bulunmuştur.

    Eski Babil İmparatorluğunun nüfûzu buraya kadar uzanmıştır.

    Asurlular bu bölgeye hâkim olunca, şehre “Markasi” ismini verdiler. Asurluların yerine geçen Yeni Babil İmparatorluğu bu bölgeye hâkim olamadı. Babil İmparatorluğnu ortadan kaldıran Medler, bölgeye girdiler. M.Ö. 6. asırda Medlerin yerine geçen Persler, Anadolu’nun birçok yeri gibi bu şehri de hâkimiyetleri altına aldılar. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenerek bütün İran ve Anadolu’ya hâkim oldu. İskender’in ölümü ile imparatorluk parçalandı. Bu bölge, Selevkos (Asya)İmparatorluğunun payına düştü. Bir müddet sonra Kapadokya Krallığının eline geçti.

    M.Ö. 1. asırda Roma İmparatorluğu bütün Anadolu gibi bu bölgeye de hâkim oldu. Romalılar, İmparator Caligula’ya izâfeten Maraş şehrine “Germanikya” (Germanikea) ismini verdiler. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu parçalanınca Anadolu ile birlikte Maraş da Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizanslılar devrinde Maraş mühim bir merkezdi. Bizans İmparatoru Üçüncü Leon Maraşlıdır.

    Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamânında 637 senesinde Maraş Hâlid İbnu’l-Velîd emrindeki İslâm ordusu tarafından fethedilerek İslâm topraklarına katıldı. 746’da Bizanslılar Maraş’ı işgal ettilerse de, ertesi yıl Emeviler Maraş’ı geri aldılar. Abbâsîler devrinde Bizanslılar, 754’te Maraş’ı kısa bir müddet işgal ve tahrip ettiler. Yine 778’de Maraş Kalesini muhâsara ettiler. Halîfe Hârûn Reşîd,Maraş yakınlarında Haruniye Kalesini inşâ ettirdi. Bu bölgenin savunmasına büyük önem verdi. 877 senesinde İmparator Birinci Basileios şehri muhâsara etti, fakat alamadı. 916’da Bizanslıların eline geçerek feci şekilde yağma edildi. Kısa bir müddet sonra Maraş, Müslüman Hamdânî emirlerinin eline geçti. Bizanslılar, 949’da Maraş’ı Hamdânîlerden aldılar. 952’de yine Müslümanların eline geçti. 962’de Bizans İmparatoru Nikeforos Fokas, Maraş’ı işgal etti. 992’de Türk kumandanı Bengü Tigin,Bizanslılara büyük zarar verdiyse de Maraş’ı geri alamadı.

    1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Anadolu Fâtihi ve Türkiye Selçukluları Devletinin kurucusu Birinci Süleymân Şah başkumandanlığındaki Selçuklu ordusu, Maraş’ı fethetti. Birinci Haçlı Seferinde Maraş ve civârı tekrar elden çıktı. 1097’de Gedefroy de Bovillon kumandasındaki Haçlı ordusu bölgeyi işgal ettikten sonra Maraş’ı piskoposluk merkezi yaptılar. 1100 Haziranında Antakya Prensi Bohemond Malatya’yı işgal için yürürken Maraş Ovasında Danişmendoğlu Gümüş Tigin’e yenildi ve esir düştü. Gümüş Tigin’in bu zaferinden sonra Maraş, Türklerin eline geçti.

    Bizans İmparatoru Alexios Komnenos General Butimedes’i göndererek Maraş’ı yeniden işgal ettirdi. Haçlılar devrinde Maraş küçük bir Lâtin Senyörlüğü idi. Zengi HânedânındanTürk Atabeylerine vergi vererek varlığını devam ettiriyordu. 27 Kasım 1114’te Maraş’ta şiddetli bir zelzele oldu. 40.000 kişi öldü. 1136’da Danişmendoğulları bölgeye geldiler. Fakat Maraş’ı Haçlılardan alamadılar. 1138’de Türkiye Selçukluları Sultanı Birinci Mes’ud, Maraş önlerine gelerek Lâtin Senyörlüğünü vergiye bağladı. 1149’da İkinci Kılıç Arslan, Maraş’ı yeniden fethederek Türkiye Selçukluları sınırları içine kattı.

    1151’de Halep Atabeylerinin eline geçen şehir, Kılıç Arslan tarafından geri alındı. 1156’da Ermeniler Maraş’ı basıp yağma ettiler. 1173’te Sultan İkinci Kılıç Arslan, Maraş’ı yeniden aldı. Bir müddet Zengîler ve Eyyûbîlerin kontrolünde kalan şehir 1248’de Selçuklu Sultanı Gıyaseddîn Keyhüsrev zamânında yeniden Selçuklulara geçti. Gıyaseddîn Keyhüsrev, Emir Hüsameddin Hasan’ı Maraş Vâlisi tâyin etti. Bu zatın oğlu ve iki torunu 50 sene Maraş’ı idâre ederek, şehri îmâr ettiler.

    İlhanlıların Anadolu’yu istilasından faydalanan Ermeniler tarafından 1253’te işgal ve tahrip edilen Maraş, İlhanlılara (İran Moğollarına)tâbi olmak şartıyla Kilikya Hıristiyanlarının elinde kaldı. O târihte en güçlü İslâm devleti olan Mısır-Suriye Türk Memlûk imparatorluğu ordusu, Maraş’ı almak için geldi. 1292’de Maraş’ı geri aldılarsa da, az sonra Hıristiyanlar yeniden Maraş’ı işgal ettiler. 1297’de Maraş tekrar Memlûklerin eline geçti. Böylece Maraş’ta Hıristiyan hakimiyeti kesin olarak sona erdi. Moğol istilası sebebiyle Anadolu’ya göç eden Türk boyları, bilhassa Türkmen oymakları Maraş ve civarına iskân edildiler. Bunlardan en kuvvetli boy olan Dulkadiroğulları burada iki asır süren bir beylik kurdular. 10 bey hüküm sürdü (1337-1522). Önceleri Memlûk Türk İmparatorluğuna tabi oldular, 1381-1384 arasında Maraş, Memlûklerin elinde kaldı. Daha sonra Osmanlı Devletinin yüksek hâkimiyetini tanıdılar. Osmanlı Hânedânı ile akraba oldular. 1449’da şehzade Sultan Mehmed (Fâtih), Dulkadiroğullarından Sitti Hatunla evlendi. Sultan İkinci Murad Han’ın annesi de Dulkadiroğullarındandı. Yavuz Sultan Selim Hanın annesi Ayşe Hatun da, Dulkadiroğullarındandır.

    Dulkadir Beyi Bozkurt Beyin kızı çok güzeldi. Şah İsmâil isteyince inancı bozuk olduğu için ona vermedi. Şah İsmâil Maraş’a geldi. Dulkadiroğullarının cesetlerini çıkarıp kemiklerini yaktı. Bozkurt Beyin 1 oğlu ve 3 torununu diri diri kızartıp askerlerine yedirtti. İran Şahı İsmâil Safevî’nin Maraş’a yaptığı bu kanlı seferi üzerine Yavuz Sultan SelimHan, ana tarafından dedesinin saltanat sürdüğü Maraş’ı (Dulkadir Beyliğini)Osmanlı Devletine bağladı ve Maraş, beylerbeylik (eyâlet) merkezi oldu. Şam, Halep, Gaziantep, Hatay, Urfa, Maraş’a bağlıydı.

    Mısır Vâlisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa isyanında oğlu İbrâhim Paşanın 19 ay işgali altında kalan Maraş’ı 1840’ta İbrâhim Paşa boşalttı. Tanzimâttan sonra Maraş eyâlet merkezi durumunu kaybederek sancak merkezi oldu. Bir ara yine eyâlet merkezi olduysa da bir müddet sonra Halep vilayetinin üç sancağından biri oldu. Beş kazası vardı. On dokuzuncu asır sonlarında asırlardır devam eden dokumacılık ve dericilik sektörü çöktü. Birinci Dünyâ Harbi öncesinde Maraş’ın nüfûsu 75 binden 33 bine düştü ve bunun çok az miktarı Ermeni idi.


    Birinci Dünyâ Harbinden sonra İngilizler Maraş’ı işgal ettiler ve Fransızlara verdiler. Fransızlar Maraş’taki Ermenileri ve Türkiye dışından, Avrupa’dan getirdikleri Ermenileri silâhlandırarak Türklere büyük zulüm yaptılar. Çocuk ve kadınlara kadar silâhlanan Maraşlılar, Fransız ve Ermenilere karşı kahramanca savaş vererek son derece üstün silâhlara sâhib olan düşmanı, Türk vatanından kovdular. 11 Şubat 1920’de Maraş düşman işgalinden kurtuldu.

    İstiklâl Harbinde Kahramanmaraş’ın kahramanca mücâdelesi: Anadolu Fâtihi Süleymân Şahın 1071 Malazgirt Zaferinden kısa bir müddet sonra fethettiği Maraş’a Birinci Dünyâ Harbini müteakip Fransız Yüzbaşı Juli kumandasındaki Fransız işgal birlikleri ve beraberinde getirdikleri silâhlı Ermeni çeteleri girdiler. Ermeniler aşırı derecede taşkınlıklar yaptılar. Bu işgal hayâlî Ermeni devletinin kuruluş hamlesi idi. Söylenenlere göre; Ermeni ileri gelenlerinden Hırlakyan Agop’un konağında Guvernör Andre, bu Ermeninin torunu Helana’ya dans teklif edince, bu Ermeni kız; “Kalede Türk bayrağı dalgalandıkça teklifini kabul etmem.” der. Ertesi sabah Türk Bayrağı indirilince halk galeyana gelerek kaleye hücum eder. Fransız askerleri korkup kaçar. Halk Türk Bayrağını yerine asar. İşgalden iki gün sonra işgalci askerler, Uzunoluk semtinde hamamdan çıkan Türk kadınlarına sarkıntılık ederek; “Burası artık Türklerin değil. Fransız müstemlekesinde örtülü gezilmez!” diyerek kadınların örtülerini almaya çalıştılar. Olayı gören Sütçü İmâm; “Durun bre dinsizler, durun bre köpek soyları, bugün nâmus günüdür.” deyip düşmana ilk kurşunu (tabancası ile) sıkarak mücâdeleyi başlattı. Bir Fransız Ermenisi öldü, diğerleri kaçtılar. Doktor Mustafa Bey, Avukat Kısakürek Mehmed Ali Bey, Şehid Evliyâ Muallim Hayrulah Efendi, Türkoğlu Mustafa ve Yusuf Çavuş, Sütçü İmam’a katıldılar.

    Cumâ namazını kılmaya gelenlere Ulu Câmi İmâmı Rıdvan Hoca; “Kalesinde bayrağı dalgalanmayan esir bir ülkede Cumâ namazı kılmak câiz değil. Sizin damarlarınızdaki asil Türk kanı o bayrağı yerine dikmeye hâizdir.” diyerek direnişi başlattı. Böylece 21 Ocak 1920 Çarşamba günü başlayan direniş, 11 Şubat 1920’ye kadar devam etti. 22 gün geceli gündüzlü can vererek, kan dökerek kazanılan 11 Şubat Zaferi, târihte rastlanan şehir savaşlarından apayrı bir özellik ve değer taşır. Kurtuluş Savaşında ilk destanı Kahramanmaraşlılar yazmıştır.

    Târihte “Aslanlar Şehri” olarak bahsedilen Kahramanmaraş, dışardan hiçbir askerî yardım almadan düşman işgaline direnip kurtulduğu için 5 Nisan 1925’te TBMM, Kahramanmaraş’a “Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası” vermiştir.
    Kahramanmaraş destanı ile ilgili olarak Gustov le Bon; “Müslümanların bu harpte göstermiş oldukları şecaat ve cesaret, bir filozof için ibret alınacak bir derstir. Çünkü şimdiye kadar dünyâyı idâre etmiş olan din kuvvetinin, bugün dahi idare etmekte olduğunun bir delilidir.” demektedir.

  2. #2
    Mir Bey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Site Sahibi
    Üyelik tarihi
    30.Aralık.2008
    Mesajlar
    19,894
    Konular
    13519
    Aldığı Beğeni
    46
    Verdiği Beğeni
    4
    Ceyhan Köprüsü Kahramanmaraş

    prü
    Ceyhan Köprüsü Kahramanmaraş-Göksun eski yolunda, Ceyhan Irmağı üstündeki köprü, yeni yolun dışında kalmıştır. XIV. ya da XVI. yy. yapısı olduğu konusunda değişik görüşler vardır. 156.60 metre uzunluğunda, altı gözlü bir köprüdür. Çeşitli dönemlerdeki onarımlarla özgünlüğünü yitirmiştir.
    Hamamlar
    Çukur Hamamı Kahramanmaraş kentinde kalenin eteğinde toprak seviyenin altında yapılmıştır. Kitabesi yoktur. Kale ile arasında bir geçit olduğu söylentileri olmasına karşın bugün belirli bir emare yoktur. Çeşitli devirlerde onarım ve ilaveler yapılmıştır.
    Tüfekçi Hamamı Sarayaltı Mahallesinde demirciler çarşısındadır. Kitabesi yoktur. Soyunmalık, iki soğukluk ve sıcaklıktan oluşmaktadır.
    Acar Hamamı Kale caddesi üzerindedir. Kitabesi yoktur. Kagir bir yapıdır. Soyunmalık, soğukluk ve sıcaklık kısımlarından oluşmaktadır. Üzerleri kubbelerle kapatılmıştır.
    Paşa Hamamı Kurtuluş Mahallesinde bulunmaktadır. Bugün terkedilmiş, koruma önlemi alınmadığı için tahrip olmuştur.
    Mağaralar
    Döngel Mağarası Kahramanmaraş-Kayseri karayolu üzerindedir. Şehir merkezine uzaklığı 45 km'dir. Mağaralar prehistorik devirde iskan edilmiştir. 1956-1960 yıllarında prehistorik araştırmalara sahne olmuştur. İçerisinden Döngel Çayı denen sular çıkmaktadır. Büyük bir çağlayan yaparak dereye akmaktadır. Yanında ayrıca Gençlik Spor İl Müdürlüğünün izcilik kampı bulunmaktadır. Önemli turistik bir yerdir.
    Gümüşkaya Mağarası Zeytin Süleymanlı'dan geçip Afşin'e giden yolun karnıyarık mesire yerinden geçerek Ericek Kasabasından geçen tarihi İpekyolu'nun hemen yakınında bulunmaktadır. Gümüşkaya mağarası yer yer breşik özellikler gösteren Paleosen yaşlı kireç taşları içinde gelişmiştir. 20 - 30 m. uzunluğunda koridor boyunca sağlı sollu tabandan dikitler, tavandan da sarkıtlar oluşmuştur. Yer tabanının mermer olduğu bembeyaz bir güzellikle karşılaşılmıştır. Ayrıca mağaranın içerisinde bir krater gölü olup, içerisindeki suyun berrak ve temiz olmasından suyun içilebilirliği anlaşılmaktadır.
    Savruk Mağarası Savruk, Savran, Sarıkız diye tanımlanan mağaramız, Süleymanlı Ilıca Kasabası, Beşen Eleman Mezrası, Karamanlı Köyü ve Hacınınoğlu Köyü yerleşim yerlerinin arasında bulunan tarihi izler taşıyan bir doğa harikası arasına gizlenmiş ön kısmında bir şelale ve piknik alanı sayılacak tepe tarafında daha geniş bir ovayla süslenmiş turizm elçimiz olacak bir mağaradır. Ulaşım bakımından sağlık turizmine bölgesel olarak modern dünyaya ayak uydurmuş, Ilıca beldemizden araçla 20 dk. ve mağaranın 400 m. yanına kadar ulaşabilmektedir. Mağaranın iç kısmı Damlataş Mağarasını aratmayacak sarkıt ve dikitlerle bezenmiştir. Ayrıca mağaranın ön kısmında 20 - 30 m. altında Ceyhan nehri konum olarak tabiat harikası olarak akmaktadır.
    Bulut Deliği Mağarası Pazarcık ilçesinin güneybatısında bulunan Bulut Deliği Mağarası, yer yer breşik özellikler gösteren Paleosen yaşlı kireç taşları içinde gelişmiştir. Toplam uzunluğu 114 m. olan (ana galeri 80 m.) gelişimini tamamlamış fosil bir mağaradır. Coğrafi konumu Pazarcık ilçesine yakınlığı, ulaşımın kolay oluşu ve doğal çevrenin güzelliği içerisinde zengin damlataşları, sarkıt, dikit, sütun ve duvar damlataşları ile kaplı olması nedeniyle turizm amaçlı kullanıma uygundur.
    Çeşme Şeyhadil Çeşmesi Kahramanmaraş mutasarrıflarından İsmail Kemal Bey tarafından 1913-1915 tarihleri arasında, 3X6 metre ebadında kesme taştan yaptırılmıştır. Güney cephesinde ikiz kemerli iki diş açılmış, bu kemerlerin ayaklarından çıkan ikiz sütunlarla cephe teşkilatlandırılmıştır. Doğu ve Batı cephelerinde birer kemerle açılmış nişlerle de çeşme mimarisi tamamlanmıştır.
    Tur İmkanları ve Mola Merkezleri Kahramanmaraş İlinde organize turları doğrudan çekecek önemli bir turizm kaynağı bulunmamaktadır. Bölgeden geçen organize turlar daha çok Adıyaman, Nemrut, Kapadokya ve Antalya'da ki kaynaklara yönelmekte bunların ancak bir kısmı Kahramanmaraş'a uğramakta ya da konaklamaktadır. İlde kaynakların kullanıma açılması; Turizm altyapısının gelişmesi ile, turların daha yoğun olarak İl'e uğraması ve konaklama yapılması beklenmelidir. Bu durumda Kahramanmaraş kenti organize turlar için konaklama merkezi olarak işlerlik kazanacaktır.
    Organize Turların İlde İzleyecekleri Güzergahlar Gaziantep-Kahramanmaraş-Göksun-Kayseri Adıyaman-Kahramanmaraş-Kayseri (Adana-Antalya) Kayseri-Kahramanmaraş-Adana (Alanya-Gaziantep) Adana-Kahramanmaraş (Gaziantep-Adıyaman-Kayseri) İlde mola merkezi için en uygun alanlar Tekir vadisindedir. Kaynakların yoğunlaştığı bu bölge mola merkezi olarak da düşünülebilir.

    Gezi Ve Mesire Yerleri
    Güvercinlik Şehrin 15 km. kuzeybatısındadır. Güvercinlik ormanlık bir bölgedir ve yazları yemyeşildir. Çevre önemli mesire yerlerinden olup, tabii su kaynakları mevcuttur.
    Fırnız Vadisi Kahramanmaraş'ın 54 km. kuzeybatısında yer alır. Kumarlı Köyü yakınındaki kaya altı suyu ile Fırnız vadisinden çıkan kaynak su yatağının yamaçları 4 mevsim yemyeşildir. Su kenarlarında ve vadi yamaçlarında yer alan çınar, çam, gürgen ve meşe ağaçları ile sarp kayalıklar buraya ayrı bir güzellik verir. Kara avcılığı ile alabalık avcılığının yapılmasına uygun bir rekreasyon alanıdır.
    Ali Kayası Kahramanmaraş-Kayseri karayolunun 32. kilometresindedir. Sarp ve heybetli bir yapısı vardır. İki sarp yalçın kayanın arasında çağlayanlar halinde akan suların etrafı çam ve meşeliklerle kaplıdır. Heybetli görünüme sahip olan Ali Kayasının yüksekliği 148 metredir. Şimdiki durumuyla Menzelet Baraj Gölü içerisinde kalmıştır.
    Tekir Kahramanmaraş'ın 63 kilometre kuzeyinde yer alan ve havası, suyu, ormanlığı ve önemli su kaynaklarının burada olması bölgeye daha güzel bir görünüm kazandırmaktadır. İç ve dış turizme hizmet veren 9 adet yol boyu dinlenme tesisi vardır. Balı, alabalığı, eti, yoğurdu ile meşhurdur.
    Pınarbaşı Kahramanmaraş'ın topraklarından fışkıran suların süslediği bu mesire yerimiz halkın piknik ihtiyacını karşılaması yanında, üst kesimlerinde çamlarla örtülü gazinoları bulunan, turistlerin ilgisini çeken önemli rekreasyon alanıdır.
    Kumaşır Gölü Kahramanmaraş- Adana yolu üzerinde ve şehre 9 kilometre uzaklıktadır. Dağın eteğindeki kaynakların beslediği tatlı suyun meydana getirdiği göl ve etrafını çevreleyen yeşillik, eşsiz manzaraya sahip olup, halkın hem piknik yapıp hem de balık avladığı bir yerdir.
    Diğer Mesire Yerleri İse Şunlardır: Atatürk Parkı, Kapıçam, Menzelet Baraj Gölü ve Sır Baraj Gölü Çevreleridir.
    Kamp İmkanları İlimizde mevzuata uygun olarak hizmet veren tek kamp Kahramanmaraş-Kayseri karayolunun 57. kilometresinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne ait Döngel Mağaraları mevkiinde İzcilik Kampı'dır. 100 kişilik kapasite olup, her yıl 1 Nisan'dan 1 Kasım'a kadar açık bulunmaktadır.
    Gece ve Eğlence İmkanları Kahramanmaraş'ta Turizm İşletme Belgeli iki adet lokanta vardır. Bunlardan Despina lokantası Avşar Köyü yakınında olup, 65 kişi kapasitelidir. Kazancı lokantası otelin bünyesinde olup, 60 kişi kapasitelidir.Kahramanmaraş'ta 4 adet' de Turizm İşletme Belgeli Müstakil Eğlence Yeri mevcuttur. Bunlardan Pırlanta 165, Yeni Tüzün 200, Özayışığı 220, Öz Yaprak ise 150 kişi kapasitelidir.
    Sağlık (Kaplıca) Ve Dağ Turizm İmkanları
    Ilıca Kaplıcası : Ilıca Kaplıcası Kahramanmaraş'ın 72 km. kuzeyinde eski Elbistan-Kahramanmaraş kervan yolu üzerinde Berit Dağı eteklerindeki Ilıca Beldesinde yer almaktadır. Kükürt petrol artığı ve az miktarda yağ karışımı ile meydana gelen şifalı suyun; Romatizmal hastalıklara, kırık-çıkık sekselleri ve kadın hastalıklarında olumlu etki yaptığı belirtilmektedir. Suyun sıcaklığı 45*C' dir. Belediyenin yaptırmış olduğu kür merkezi ve dinlenme salonları ile birlikte büyük bir bay ve bayan havuz yaptırılmıştır. Ilıcanın doğal deseni ve iklimi de sağlık turizmini geliştirmeye elverişli yayla özelliği taşıyan doğasının yanısıra Kahramanmaraş'a yakınlığı ve ulaşım kolaylıkları da turizme olan talebi artırıcı unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu faktörlerin etkisiyle ılıca turizmi gelişen ve diğer hizmet sektörlerini de geliştiren bir ekonomik faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Ilıca Kaplıcaları kapasitesi ve su nitelikleri itibariyle yerel ölçekte hizmet verebilecek özelliklere sahiptir. Kaplıcalar 1500 yatak kapasiteli bir termal merkez potansiyeli yaratmaktadır. Ilıca'da konaklama turizm belgesi olmayan 21 pansiyonda 386 oda, 767 yatakla yapılmakla beraber, Belediye Belgeli 3 otelde 78 oda,192 yatak mevcuttur. İki adet motelin 63 odası ve 126 yatak kapasitesi vardır. Ilıca Belediyesi'nin yaptırmış olduğu kür merkezi ve sauna hamam faaliyette olup her türlü imkan mevcuttur. Turizm mevsimi Nisan ortasından Kasım ortasına kadar 7 ay sürmektedir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en yoğun dönem olup, bu üç aylık dönemde doluluk oranı %80, diğer aylarda %20-30 dolayındadır. Konaklama süresi 3-15 gün arasında değişmektedir. Ilıcada 2 kaplıca tesisi (Hamam) vardır.

    Ekinözü (Cela) İçmeleri : Ekinözü İçmeleri K.Maraş'a 150 km uzaklıktadır. Ekinözü yerleşmesi, yakın çevresinde yer alan 3 kaynaktan oluşmuştur. İnsan sağlığı üzerinde olumlu etkileri bulunan kapasite ve kaynak nitelikleri bakımından ülkemizin 10 büyük içmesinden biridir. Ekinözü İçmeleri; Yukarı İçme, Orta İçme ve Aşağı İçme olarak 3 bölümden oluşmaktadır. Yapılan tetkik ve analizlerde başta böbrek, idrar yolları, safra kesesi, mide, bağırsak, cilt, basur, nefes darlığı,iç guatır, şeker, sinir hastalıkları, karaciğer,ve damar sertliği rahatsızlıklarında etkili olduğu ve tedavi sağladığı ortaya çıkan Ekinözü İçmelerinin suyu içilerek, banyosu yapılarak ve özel çamuru cilde sürülerek dertlere deva olmaktadır.

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •